stop 1 Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • stop 1
    f. (--ped, --ping) 1. durmak; stop/istop etmek; durdurmak; stop/istop ettirmek: The train has stopped. Tren durdu. My watch has stopped. Saatim durdu. It´s stopped snowing. Kar durdu. Stop the train! Treni durdur! He stopped the machine. Makineyi istop ettirdi. It´ll stop the bleeding. Kanamayı durdurur. 2. (bir şeyi yapmaktan) vazgeçmek, -i bırakmak, -i kesmek: Stop going there. Oraya gitmekten vazgeç. I do wish he´d stop complaining. Şikâyeti bir bıraksa. He´s stopped smoking. Sigarayı bıraktı. 3. engellemek: It´ll stop the wind from coming in. Rüzgârın girmesini engeller. 4. İng. kalmak: Will you stop with us for supper? Akşam yemeğine kalır mısın? 5. (çekin) ödenmesini durdurmak.